Koordinatlar:
410
30' Kuzey-360 05' Doğu
Deltanın
Alanı:
56.000 hektar
Sulak
Alanlar: 16.110
hektar
Plan
İçin Tıklayınız
Kızılırmak
Nehrinin taşıdığı alüvyonların oluşturduğu ülkemizdeki en büyük deltalardan
birisidir. İdari olarak Samsun ilinin Engiz, Bafra ve Alaçam ilçeleri sınırları
içerisinde yer almaktadır.
Delta
ovası, denizden güneye doğru basamaklar halinde yükselmektedir. Deltanın
gerisinde, Kızılırmak Nehrinin her iki kenarında yay şeklinde uzanan ve
yükseklikleri 600-800 metreye varan Kuzey Anadolu Dağlarının ilk sırasını
oluşturan platolar, daha geride ise 1000-1500 metre yüksekliğindeki dağlar yer
almaktadır.
Kızılırmak
Deltası, doğal özellikleri büyük ölçüde korunabilmiş ülkemizin Karadeniz
kıyısındaki tek sulak alanıdır.
Deniz,
ırmak, göl, sazlık, bataklık, çayır, mera, orman, kumul ve tarım alanları gibi
farklı ekolojik karakterlerdeki habitatların bir arada bulunması, besin
maddelerince zenginlik ve uygun iklim koşulları deltanın eşine az rastlanır
ölçüde biyolojik çeşitliliğe sahip olmasını sağlamıştır.
Deltada
altısı doğu, birisi batı yakasında olmak üzere yedi adet göl bulunmaktadır.
Deltanın batısında yer alan Karaboğaz Gölünün çevresindeki sazlık ve bataklık
alanlarla birlikte toplam alanı 1.400 hektardır. Deltanın doğusunda yer alan
göller ise Balık Gölü, Uzun Göl, Çernek Gölü, Liman Gölü, Gıcı Gölü ve Tatlı
Göldür. Bunlardan Balık Gölünün denizle bağlantısı vardır. Göllerin suları
tatlı denebilecek kadar az tuzludur. Sadece, denizle bağlantısı olan Balık
Gölünde denizden su girişinin olduğu dönemlerde tuzluluk artmaktadır.
Tamamı sığ
olan göllerin en derin yeri su seviyesinin yüksek olduğu dönemlerde dahi 3
metreyi geçmez. Ortalama derinlik 1,5 metre civarındadır. İlkbaharda suların
yükselmesiyle geniş alanlar su altında kalmakta, deltanın doğu bölümündeki
göllerin tamamına yakını birleşip tek bir gölü andırmaktadır. Bu dönemde, Balık
Gölü ile deniz arasında bulunan Galeriç Ormanının da büyük bir kısmı su altında
kalmakta ve eşsiz bir görünün oluşturmaktadır.
Deltadaki
karakteristik oluşumlardan biri de göllerle deniz arasındaki kumullardır.
200-300 metrelik şeritler halinde kıyı boyunca uzanan kumulların yükseklikleri
7-8 metredir. Bazı yerlerde 12 metre yüksekliğe ulaştıkları da görülmektedir.
İşlev ve Değerleri
Deltalar,
mikro ve makro faunanın çok yüksek bir üretim düzeyine ulaştığı yer yüzünün en
verimli doğal alanlarıdır. Yüksek verimin oluşturduğu yiyecek ağı başta su
kuşları olmak üzere, değişik türlerden zengin bir yaban hayatının barınmasına
ve beslenmesine imkan sağlamaktadır.
Deltalar
balıkların yumurta döktüğü, özellikle yavru balıkların beslendiği ve korunduğu
alanlardır. Yapılan araştırmalar, yediğimiz balıkların üçte ikisinin
yaşamlarının tamamını ya da belirli bir devresini sulak alanlarda geçirdiğini
göstermiştir. Bu nedenle sulak alanlar, özellikle deltalar balıkçılığın
devamlılığı yönünden hayati öneme sahiptirler.
Kızılırmak
Deltası, yaşama ortamlarının çeşitliliği ve önemleri barındırdığı hayvan
varlığı ve türlerin durumları ile çok sayıda uluslararası öneme sahip sulak
alan kriterine sahip bir sulak alan ekosistemidir. Ülkemizin Karadeniz
kıyısında doğal karakteri korunabilmiş tek alan olması, deltanın önemini
arttırmıştır. Karadeniz’i direkt olarak aşan göçmen kuşların uçuş hazırlığı ve
uçuş sonrası dinlenebildikleri, beslenebildikleri ve korunabildikleri tek
alandır.
Değişik
habitatları, zengin bitki ve hayvan varlığı ile bilimsel çalışmalar için açık
hava laboratuvarıdır. Taban suyunu dengeleme, denizden tuzlu su girişini önleme
gibi işlevleriyle bulunduğu bölgenin su rejiminin düzenlenmesine katkı sağlar.
Tüm
bunların yanı sıra, Kızılırmak Deltası su ürünleri üretimi, saz kesimi ve
otlatma imkanlarıyla yöre ekonomisine önemli katkılar sağlayan çok yönlü bir
sulak alan ekosistemidir.
Güzel
manzarası ve barındırdığı yaban hayatı ile kuş gözleme, balık tutma, avcılık
gibi faaliyetler için de ideal ortamdır.
Flora
ve Vejetasyon
Değişik
ekolojik karakterdeki habitatların varlığı deltayı bitki çeşitliliği yönünden
de zengin kılmıştır. Göl kıyıları, sazlıklar ve bataklıklar yoğun vejetasyonla
kaplıdır. Göllerde su sümbülleri cinsine ait türler hakimdir. Kıyılarda ise
kamış, saz ve sivri hasırotu bulunmaktadır. Bazı yerlerde nilüferlere de
rastlanmaktadır.
Kuru
kesimlerde vejetasyon daha zayıftır. Bu kesimlerde hasırotu vejetasyonu
içerisinde ayrıkotu, sinirotu, beşparmakotu ve sütleğen türleriyle, göl soğanı,
engerekotu ve orkide yayılış göstermektedir.
Kumulların
yer aldığı sahil kesimleri bitki örtüsünden yoksundur. Diğer kesimlerde
sütleğen, sığır kuyruğu yaygındır. Daha çok eski kumullarda olmak üzere yer yer
defne, kocayemiş, mersin, süpürge otu, şimşir, orman gülü, çıkırgan ve erkek
kızılcık gibi bodur ağaç ve çalılarla kaplı alanlar mevcuttur.
Türkiye'deki
nadir subasar ormanlardan biri olan Galeriç Ormanının hakim ağaç türü
dişbudaktır. Diğer önemli ağaç türleri ise; meşe, söğüt, peruka çalısı ve
yemişgendir.
Fauna ve Ornitolojik Önemi
Kızılırmak
Deltası, biyolojik üretim yönünden bol gıda ihtiva eden karakterde bir sulak
alan ekosistemidir. Deltada bulunan göller, sazlıklar ve bataklıkların
plaktonlar ve omurgasız canlılar bakımından zengin oluşu alanın değişik türde
zengin faunaya sahip olmasını sağlamıştır. 16000 hektarlık alanda 100.000 su
kuşunun barınması deltanın besin maddesince ve fauna elemanlarınca
zenginliğinin en iyi göstergesidir.
Deltada
bulunan göllerde sazan, sudak, has kefal, mersin merinosu, alabalık türlerine
ait zengin balık popülasyonları mevcuttur. Ayrıca bol miktarda kerevit
bulunmaktadır.
Yeşil
kurbağa, sıçrayıcı kurbağa, ağaç kurbağası, su kaplumbağası ve su yılanları
deltanın değişmez ve önemli sakinlerindendir.
Delta ve
yakın çevresi memeliler bakımından da oldukça zengindir. Yörede görülen başlıca
memeli türleri su sıçanı, ev sıçanı, su samuru, yaban kedisi, çakal, ağaç
sansarı, sincap ve yaban domuzudur.
Ornitolojik
Önemi
Deltada
bugüne kadar 308 kuş türü saptanmıştır. Bu sayı, Türkiye kuşlarının %74'ü olup,
Türkiye'de Göksu Deltasından (332 tür) sonra bir alanda tespit edilmiş en
yüksek sayıdır. Bölgede görülen türlerden büyük deniz düdükçünü ve kuzey incir
kuşu bugüne dek Türkiye'de sadece Kızılırmak Deltasında saptanmıştır. Yine
küçük kiraz kuşu ve ak kiraz kuşu son 25 yılda Türkiye'de sadece Kızılırmak
Deltasında görülmüştür.
Deltadaki
türlerden tepeli pelikan, cüce karabatak, al boyunlu kaz, dikkuyruk, şah
kartal, küçük kerkenez ve toy dünya çapında nesilleri tehlikede olan türlerdir.
Bu türlerden tepeli pelikan deltada kuluçkaya yatmaktadır.
1992
yılında yapılan bir araştırmada 140 kuş türünün deltada ürediği tespit
edilmiştir. Bunlardan tepeli pelikan 6 çift, erguvan balıkçıl 500 çift, kara
leylek 50 çift, kaşıkçı 75 çift, boz ördek 200 çift, turna 50 çift, macar
ördeği 75 çift, pasbaş patka 150 çift, kocagöz 50 çift ve bataklık
kırlangıcının 100 çift üreme popülasyonlarıyla delta uluslararası öneme sahip
sulak alan özelliğini kazanmaktadır.
Deltada
üreyen başlıca diğer kuş türleri küçük batağan 350 çift, bahri 250 çift ve
küçük sumru 45 çifttir.
Deltada
bulunan Galeriç Ormanı, ülkemizdeki nadir subasar ormanlardan birisidir.
Biyolojik çeşitlilik bakımından oldukça zengin olan ormanda 35 ötücü kuş türü
kuluçkaya yatmaktadır.
Kızılırmak Deltası,
göç sırasında Karadeniz’i doğrudan aşan kuş türleri için hayati önem
taşımaktadır. İlkbaharda Karadeniz’i geçmek üzere uzun bir yolculuğun
hazırlığını yaptıkları ve sonbahar göçlerinde ise Karadeniz’i aşan kuş
türlerinin Karadeniz kıyısında sığınabilecekleri en önemli sulak alandır. Bu
nedenle, özellikle göç sırasında bazı kuş türleri deltada büyük sayılara
ulaşmaktadır. Örneğin, göç sırasında bir günde Çernek Gölü üzerinde 42.000 kum
kırlangıcı sayılmış olup, bölgeden geçit yapan kırlangıç sayısının bir milyonu
aştığı tahmin edilmektedir. Ötücüler dahil olmak üzere deltadan geçen su
kuşlarının sayısı birkaç milyonu bulmaktadır.
Tarihi ve
Kültürel Değerler
Yöreye ilk
yerleşen halk, İ.Ö. 4000'lerde Orta Asya'dan göç eden Kaşkarlardır.
Geç Kakoit
çağdan itibaren yörede yerleşimlerin olduğu bilinmektedir. 1971 yılından
itibaren çevrede yapılan araştırmalarda 57 höyük, 6 düz yerleşim yeri, 48
tümülüs, 5 kaya mezar, 3 mezarlık, 1 hamam, 1 hele, 1 köprü ile 25 adet antik
çağ ve hemen sonrasına ait kalıntılar bulunmuştur.
Yörede
tespit edilen en eski yerleşim yerlerinden birisi, Kızılırmak Nehrinin
batısında, Karadeniz'e kuş uçuşu 7 km mesafede bulunan İkiztepe'dir.
İkiztepe'nin kurulduğu dönemde Karadeniz'e kıyı olduğu, yapılan kazılar
sonucunda halkın yaşamlarını hayvancılık, avcılık ve balıkçılık ile sürdürmüş
oldukları anlaşılmıştır.
Hititlerden
sonra sırasıyla Frigler, Kimmerler, Romalılar, Bizanslılar, Anadolu
Selçukluları ve Osmanlı Devleti yöreye egemen olmuştur.
İnsan
Aktiviteleri
Tarım
Kızılırmak Deltası,
tarımsal potansiyel bakımından Türkiye'nin en zengin ovalarından birisidir.
Deltada buğday, mısır, pirinç, ayçiçeği, şeker pancarı ve tütün yetiştiriciliği
yapılmaktadır. Sulama imkanlarının artmasıyla birlikte sebze yetiştiriciliği de
artmıştır.
Hayvancılık
Hayvancılık
yöre halkının geçiminde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle sulak alan
çevresindeki köylerde hayvancılık yaygındır. Deltada yaklaşık 3000'i manda ve
8000'i sığır olmak üzere 23000 civarında hayvan otlamaktadır.
Sazcılık
Deltadaki
diğer bir ekonomik etkinlik ise saz kesimidir. Her yıl toplam saz alanının
yaklaşık %25'i kesilmektedir. Kesilen sazın büyük bir bölümü ihraç
edilmektedir. Bir kısmı ise hasır, sepet vb. yapımında, binaların özellikle
hayvan barınaklarının çatılarını örtmede ve ahırlarda zemine sermek için
kullanılmaktadır.
Balıkçılık
Göllere
yakın olan köyler ikinci bir gelir kaynağı olarak balıkçılığa yönelmişlerdir.
Deltanın doğu bölümünde toplam 358 üyeli üç, batı bölümünde ise 24 üyeli bir
kooperatif vardır.
Göllerde
sazan, sudak, haskefal, mersin morinosu, alabalık, ve inici balığı avlanan
balık türleridir. Su seviyesinin yüksek olduğu yıllarda Balık Gölünde tırsi ve
hamsiye de rastlanmaktadır. Ayrıca, göllerde aynalı sazan da
yetiştirilmektedir. Son yıllarda kerevit avcılığı da yaygınlaşmıştır.
Düzenli
istatistiksel veriler olmadığı için avlanan gerçek balık miktarı
bilinmemektedir. Geçmiş yıllarda avlanan balık miktarlarının 350-400 ton
civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, kontrolsüz avcılık ve kirlenme gibi
nedenlerle balık miktarında azalma olduğu balıkçılar tarafından ifade
edilmektedir.
Avcılık
Deltada yer
alan Çernek Gölü ve çevresini kapsayan 4000 hektarlık alan 1979 yılında Orman
Bakanlığı tarafından Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edilerek deltanın bu
bölümünde avcılık tamamen yasaklanmıştır. Ancak, yeterli denetim yapılamadığı
için yasa dışı avcılık yapılmaktadır.
Koruma ve
Yönetim
Deltada yer
alan Çernek Gölü ve çevresini kapsayan 4000 hektarlık alan 1979 yılında Orman
Bakanlığı tarafından Yaban Hayatı Koruma sahası ilan edilmiştir. Ayrıca, 1994
yılında deltanın doğu bölümünde yer alan sulak alanların tamamı Kültür
Bakanlığı tarafından Doğal Sit Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
1996
yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Çevre Bakanlığının iş birliğiyle
deltadaki tüm doğal alanları kapsayacak şekilde hazırlanan çevre düzeni
planında, sulak alan ekosistemi ve sistemle ilişkili habitatlar dikkate
alınarak, mutlak koruma, ekolojik etkilenme ve tampon bölgeler belirlenip her
bir bölge için koruma ve kullanım esaslarını düzenleyen özel plan kararlar
geliştirilmiştir.
Gölün doğal
yapısının ve ekolojik karakterinin korunabilmesi için göl yönetim planı
hazırlanmalı, ayrıca etkin bir izleme ve denetimin sağlanabilmesi için mutlaka
yerel anlamda özel bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır.
.
Kizilirmak (River) is the longest river that
rises from and also flows into the territories of Turkey, and also that has the
second biggest drainage basin of Turkey.
The delta is a big wetland complex that contains
almost all members of wetland ecosystems. The major habitats of this complex
are flooded forests, trees and shrubs, sweet and bitter lakes, reeds, pastures,
sand dunes, sea and farmlands. Kizilirmak Delta is an old quaternary plain,
with a low slope, consisted of gravel, sand and silt. The rich flora of Delta
also enables the development of the fauna, particularly for the amphibians
which are species dependent on water; a good nutritional environment is formed
throughout the year, for reptiles, birds and herbivorous mammals.
Until today, 561 plant species have been
determined in Kizilirmak Delta habitats with different ecological character.
This value corresponds to half of the families and one sixth of the species,
determined in Turkey.